Kadro seçimiyle herkesi şaşkına çeviren Okan Buruk, büyük bir kumar oynadı.
Aslında maçın bitiminde dersini çok iyi çalıştığını gösterdi.
Fakat skor farklı olsaydı şimdi başka şeyler konuşuyor olurduk.
Özetle dersini çalışan sınıfı geçti diyebiliriz.
Maçın ilk düdüğü ile müthiş bir destek gösteren tribünler 13. Dakikada Fenerbahçe’yi yalnız bıraktılar.
Hem koreografi hem de coşkuyla maça başladılar fakat üst üste Fenerbahçenin atakları hatta Rossi’nin kaçırdığı pozisyon sonrası Galatasaray atakları ve ofsayttan yenilen 2 gol sonrası tribünler buz kesti.
Üstelik sayılmayan ilk golün öncesindeki pozisyonda hakem kırmızı kart gösterse kimsenin itiraz edemeyeceği bir pozisyon vardı. Daha 13. Dakikada Fenerbahçe 10 kişi kalıp 1-0 geriye düşecekti.
Aslında bu taktik ve kadroya ilave olarak çok az daha yetenekli bir ya da iki isim daha ileri uçta olsa Galatasaray daha değişik bir skora ulaşabilirdi.
Özellikle dağıtıcı özelliği daha iyi olan Barış Alper, topla her buluştuğunda topu arkadaşlarına aktarmayı daha öncelikli düşünmekten topları ezdi.
Hakem ilk yarıda 4 sarı kart gösterdi ama hepsi yerindeydi.
Maçın ikinci yarısına Jesus daha farklı oyun kurar beklentisi varken Galatasaray rakibi iyi uyuttu diyebiliriz.
Fenerbahçe, golü atamadıkça daha da yüklenmeye başlarken yavaştan arkada kontralar için açık vermeye başladılar.
Her ne kadar 60-70 arası Fenerbahçe topu rakip sahaya yıkmışken pozisyona giremedi.
Topla oynama yüzdesi 65’e 35 ama pozisyon ve skora baktığımızda topu her ne kadar ayağında tutarsan tut pozisyona giremiyorsan başarısızsın.
Kırmızı kart haklı mı?
Bence haklıydı. Zaten İrfan’da arkasına bakmadan koşarak sahadan çıktı. Hakem için kaçırdığı bir pozisyon dışında konuşulacak bir şey yok diyebiliriz.
O pozisyon son adam pozisyonunda Kerem’in boynundan forması çekildi ve düşürüldü fakat hakem devam dedi.
Bunun dışında tartışılacak bir karar olduğunu düşünmüyorum.
Taraftar için maç öncesi ve maç başı çok iyi olduklarını söylerken maçın sonlarında Altay’ı ıslıklamalarını hiç doğru bulmuyorum.
Hatta belki de bu tepki sonrası 3. Golde motive olamayan bir Altay vardı diyebiliriz.
Taraftar takımın sahibidir. Evet bu doğrudur. Fakat unutmamak lazım ki Altay bu takımın kaptanı ve milli takımında kalecisidir.
Takım zaten oyun olarak başarılı bir performans göstermiyorken bunun tek suçlusu Altay değildir.
Bence tepki gösterilecek olan Altay değil, rakibini iyi analiz edemeyen teknik heyettir.
Fenerbahçe cephesinde takımın tek iyisi Ferdiydi. Tebrikler Ferdi’ye, böyle oynamaya devam ederse çok büyük yerlere geleceğini düşünüyorum.
Galatasaray’ın en iyisi ise takımdı…
Tamamen bir makinenin dişlisi gibi çalışan takım vardı.
Son olarak Okan Buruk, bu maçı bu taktik ve bu kadroyla kazanarak kendini eleştirenlere sahada cevabını vermiş oldu.
Altuğ AKTAŞ
@altugaktas