Spor Toto Süper Lig‘in 27. haftasında lider Galatasaray, sahasında Büyükşehir Belediye Erzurumspor’u 2-0 mağlup ederek liderliğini sürdürdü.
Diyagonal.net yazarlarından Ahmet Furkan Ünal, mücadeleyi değerlendirdi.
Sarı Kırmızılı takım, Mostafa Mohamed’in ayağından çıkan bazukalarla 4’ü deplasman olmak üzere 8. galibiyetini aldı. Terim’in öğrencileri bu karşılaşmalarda toplam 18 gol atarken, kaleci Muslera, kalesinde sadece 3 gol gördü. İç sahada en çok gol atan takım konumunda bulunan Galatasaray, son olarak 31 numaralı formayı giyen Mostafa’nın attığı golle evindeki 31. golü kaydetmiş oldu. Sarı Kırmızılı ekipte çıktığı son 6 maçta 6 gol kaydeden Mostafa Mohamed, adeta Batistuta’nın dediği gibi şutunun kaleyi bulmasını değil, şutunun kaleyi yok etmesini hedefliyor!
Allah Kerim Fatih Terim!
Sezonlardır istediği transferlerin yapılmamasıyla eli kolu bağlanan fakat buna rağmen takımı şampiyonluk yarışında tutan, Taylan Antalyalı gibi ligimizde o bölgenin en önemli 3 oyuncusundan birini yaratan Fatih Terim, istediği transferlerin de yapılmasıyla adeta uçuşa geçti. Takıma toplam 5 oyuncu katan ve bunların 4’ünü direkt olarak 11’e monte eden tecrübeli teknik adam, Muslera’nın da dönmesinin ardından çıktığı hiçbir lig maçını kaybetmedi.
Sarı Kırmızılı takım, bugün maça beklenildiği gibi topa daha çok sahip olan ve maçı kontrol eden taraf olarak başlasa da pek fazla üretkenlik gösteremedi. Daha çok Marcao ile oyun kurmaya çalışsalar da etkili olduklarını söylemek mümkün değil. Marcao ve özellikle Luyindama’nın topla bir türlü vedalaşamayışı hem hızlı pas oyunun önüne geçiyor hem de rakibin kademelere girmesi için zaman tanıyor. Bu işleri enerjisi, tekniği ve oyun görüşüyle Gedson’un yapmasını beklesek de genç yıldızın formunu bulması için daha bir süre var gibi. Etebo bugün top rakipteyken orta sahayı da eksiltmeyerek adeta bir 3. Stoper gibi oynadı. Ona verilen ‘’dos’’ görevini bu kadar net yaptığı ve gerçekten sahanın her yerinde olduğu bir maç çıkardı. Kasımpaşa maçıyla birlikte oynadığı en iyi Galatasaray performansıydı. Takıma yeni gelen isimlerden bir diğeri Yedlin ise isteği ve çalışkanlığıyla fark yaratıyor. Güçlü olan hücum yönünün aksine bugün girdiği kademelerle en az 2 3 olası gol pozisyonunu önlemiş oldu. Hücumda yaptırdığı bindirmeler de cabası. Şu an oynadığı oyundan daha fazlasını sahaya koymak istediğini de vücut dilinden rahatlıkla anlaşılıyor. Takıma adapte süresi hızlı olan maçlar geçtikçe oyuna ve lige de alışan Yedlin yaşı da düşünüldüğünde o bölgeyi uzun yıllar götürebilir. Geçen sezon yaptığı 13 asist ile takımının en çok gol pası veren oyuncusu olan Ömer Bayram’da kendisine verilen bölge ne olursa olsun istenilenleri yapmaya devam ediyor, bugün de dinamizmi ile büyük katkı sağladı. Onyekuru’ya gelecek olursak lige inanılmaz bir şekilde dönüş yapsa da Mostafa’nın gelmesi ile göz görülür bir düşüş yaşıyor. Bunun nedenlerinin en başında ise 3. bölge de topların direkt onunla değil de Mostafa ile buluşması geliyor. Mostafa’nın gelişi ile kanat oyunlarını daha az oynayan ve half space bölgesinde daha fazla topa sahip olarak pozisyon yaratmaya çalışıyor. Bu nedenden dolayı da kanat oyunları ikinci plana kalıyor. Ayrıca yine rakiplerin kapanmasından dolayı istediği boş alanları bulamayan Onyekuru içinde pozisyona girmek zorlaşıyor. Ancak bu takımın her zaman en önemli silahlarından biri olmaya devam edeceği kesin. Son olarak saha içindeki Fatih Terim’in sahanın her bölgesindeki takım arkadaşlarına bu kadar hakim olması ve bunu yaparken istenilen performansı da vermesi alkışı hak edecek bir iş. Sahadaki orijinal kaptan Muslera olmasına karşın oyun içindeki Kaptan Arda’nın verdiği enerji ve direktifler Galatasaray’ı saha önemli faktörlerden. Muslera ile arasında herhangi bir çatışma olmaması hatta tam tersi Fenerbahçe maçından sonraki görüntüler gibi birbirlerine sarılıp ağlayacak kadar yakın olmaları da takım içindeki bağın ne kadar fazla olduğunun göstergesidir. Bu bağ Galatasaray’ın şampiyonluk yolundaki en büyük destekçisidir!
diyagonal.net
