Tuğça Canıtez Diyagonal Dergi'nin Eylül sayısına konuştu
Tuğça Canıtez Diyagonal Dergi'nin Eylül sayısına konuştu

Tuğçe Canıtez: “Fenerbahçe benim evim”

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

A Milli Kadın Basketbol Takımı ve Fenerbahçe’nin başarılı basketbolcusu Tuğçe Canıtez, Diyagonal Dergi‘nin Eylül sayısına konuk oldu.

Diyagonal Dergi’nin Eylül sayısını ÜCRETSİZ okumak için tıklayın

İsmail Bilgin: 20 yaşında Ceyhan’dan ABD’ye gitmen kariyerini ne yönde şekillendirdi. Bu kararın için erken olduğunu düşünüyor musun? Nasıl yorumlarsın?

GEÇ BİLE KALDIĞIMI DÜŞÜNÜYORUM

Tuğçe Canıtez: Her zaman iyi ki gitmişim diyorum. Eğitim kariyerimi ve basketbol hayatımı birlikte götürebildiğin çok güzel organizasyonlardan biriydi. Erken değildi, hatta ben geç bile olduğunu düşünüyorum. Lise son döneminde gitsem çok daha hızlı bir alışma süreci geçirebilirdim.

İsmail Bilgin: Amerika’daki basketbol kültürü ve yaşadığın başarılar hakkında neler söylersin? 

Tuğçe Canıtez: Amerika benim için, kendi yaşıtlarımla bol bol maç yaptığım güzel bir tecrübe oldu. 2009-2011 yılları arasında N. Idaho Junior College’da ve 2011-2013 yılları arasında ise Westmont’ta forma giydim. Kolej kariyerimde 2011 yılında NCAA Junior College şampiyonluğu yaşadım ve turnuvanın en iyi beşine seçildim. 2013 yılında ise NAIA Division-I şampiyonu olup “Yılın Oyuncusu” ödülünün sahibi oldum. Basketbol kültürü olarak ise daha fiziksel oynanıyor diyebilirim. Ben de o senelerde yazın A Milli Takım’da oynayıp basketbolu bütün ayrıntılarıyla öğrenirken aynı zamanda Amerika’da daha fiziksel olarak oynamayı kavradım. Tabii ki bana çok şey katan bir tecrübe oldu. İmkânı olanların kesinlikle gitmelerini tavsiye ederim. Hem bireysel olarak hem de basketbol alanında kendilerini geliştirebilecekleri ve bu sırada da eğitimlerini tamamlayabilecekleri güzel bir sistemleri var.

Tuğçe Canıtez, ABD dönemi
Tuğçe Canıtez, ABD dönemi

İsmail Bilgin: Oyununu geliştirmek için neler yaparsın? Analiz konusunda özel biriyle çalışıyor musun?

Tuğçe Canıtez: Oyunumu geliştirmek için antrenörlerim benimle yeterince ilgilenip neler yapmam gerektiğini paylaşıyorlar. Yeri geliyor maçlardan önce ve sonra videoları birlikte izleyip kendimi daha iyi nasıl geliştirebilirim ve nasıl daha iyi oynarım beni bilgilendiriyorlar. Ben de onların dediklerini uygulamak için çok çalışıyorum. Ayrıca idmanlardan ve maçlardan bana kalan boş zamanlarımda Euroleague Women ve WNBA gibi basketbol maçlarını izliyorum. Bu ayrıca yeni takım arkadaşlarımı takıma katılmadan tanımak adına da bana yardımcı oluyor.

İsmail Bilgin: 2013’ten beri Fenerbahçe’de oynamak sana nasıl hissettiriyor, buradan nice hikâyeler çıkar mı?

“FENERBAHÇE, BENİM EVİM VE AİLEM!”

Tuğçe Canıtez: Fenerbahçe, benim evim ve ailem. Onunla birlikte mutlu oluyor ve üzülüyorum. En zor günlerde bile birbirine kenetlenen ve hiçbir zaman seni yalnız bırakmayan büyük bir takım benim için. Fenerbahçe, benim için kelimelerle anlatamayacağım kadar çok şey ifade ediyor diyebilirim. Umarım birlikte daha nice kupalarla ve başarılarla devam ederiz. Evet, birçok hikâye çıkar ama şu an o hikâyelerin halen yazılma aşamasında olduğunu düşünüyorum.

Tuğçe Canıtez röportajı
Tuğçe Canıtez röportajı

İsmail Bilgin: Milli takım ile katıldığın şampiyonalarda unutamadığın bir hikâye var mı?

EN BÜYÜK GURURLARDAN BİRİYDİ

Tuğçe Canıtez: 2012 Olimpiyatlarına gitme hakkını kazandığımız o an, en güzel anımızdı. Kadınlar olarak güzel ülkemizi ilk defa olimpiyatlarda temsil etmek benim için en büyük gururlardan biriydi.

İsmail Bilgin: 2017’de en iyi turnuvanı geçirdin. Çeyrek Finalde Yunanistan’a elendik. Ardından 2019’da Avrupa şampiyonasında maalesef grup aşamasında veda ettik. Bu turnuvaları nasıl yorumlarsın?

Tuğçe Canıtez: Milli takımda senelerdir deneyimli oyuncularla çok güzel başarılara ulaştık. Tabii ki arada şansızlıklarımız da oldu. Şu anda da gençlerin olduğu yeni bir geçiş sürecindeyiz. Tabii ki bu süreç dönemi, bazen çok zor olabiliyor ama milli takımımızda yer alan genç oyuncularımız da çok yetenekli ve kendi takımlarında yeri geldiğinde maç kazandıracak potansiyelde oyuncular. Bu zorlu süreci atlatıp, birlikte oynamaya alıştığımızda her şeyin çok daha iyi olacağına inanıyorum, ki Mersin’de oynadığımız 2 maçta da güzel bir performans gösterip galibiyetler almamızda bu düşüncemin ilk adımı olarak görülebilir.

Son olarak eklemek istediklerin?

Başkanımız ve yöneticilerimiz her zaman bizim yanımızdalar ve maddi-manevi desteklerini esirgemiyorlar. Onlara buradan teşekkür ediyorum. Fenerbahçe Kadın Basketbol Takımı, Avrupa çapında bir marka ve bu markaya sponsor olarak Türkiye’de kadın basketbolun güçlenmesine katkı sağlayan başta Öznur Kablo olmak üzere Acıbadem Sağlık Grubu, Damat Tween gibi markalara teşekkür ederim. Son olarak da taraftarlarımıza takım olarak onları çok özlediğimizi ve yeniden buluşmayı iple çektiğimizi söylemek istiyorum. Size de

Röportaj ve ilginiz için teşekkür ederim.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.