Mustafa Ünlü

Kısa İstanbulspor analizi

İstanbulspor - Trabzonspor
İstanbulspor - Trabzonspor
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

İSTANBULSPOR – TRABZONSPOR 5.08.2022 

İstanbulspor maça keskin bir beşli ile başladı. 5-2-3, çift sekiz. Rakibi karşılarken; öndeki üçlünün 9’u, Trabzonspor’un 6’sına yakın, kenarlarındaki oyuncular da rakibin oyun kurmaya çalışan stoperleri ile beklerinin arasında uzaktan sürekli manipülasyonda. Çift sekizler ise; rakibin çift 10’unu (Bakasetas – Abdülkadir) orta sahada kontrol altında, derine top almaya indiklerinde ise yakın takipte. Zorlama olsun istemiyorum ama, bu takibi bir nevi basketboldaki eşleşmeli alan savunmasına benzetebiliriz, yakınsayan bir mantalite — 2021 Euroleague play off’undaki Anadolu Efes – Real Madrid eşleşmesi henüz akıllardaki yerini koruyor. Buraya kadarki bölüm rakibin nasıl karşılandığına dair basit bir bakıştı.  

Toplu oyunda neler yapıldığını da şöyle bir bakarsak; savundaki dizilişe istinaden hücumdaki dizilişi tahmin etmek zor olmayacaktır, 3-2-5. Ancak belki tahminleri boşa çıkaracak bir nokta olabilir, o da, zaman zaman hücumdaki beşlinin de keskin bir beşli olması. Keskinden kasıt ikili orta sahayla oynayan bu takımın öndeki beşlisinin kenarlarının, bu maçta nadir denilebilecek sıklıkta oturmayı başardığı dizilişte çizgiye basan kenarlar olması. Şimdi geriden topu bu beşliye getirelim ya da ne kadar geldi, ne kadar getirilebilirdi ona bakalım. Çok açık bir şey var ki takım uzun vurdu diyemeyiz. Geriden pas oyunuyla çıkabildi mi derseniz, ona da kalitenin yetmediğini zor yoldan öğrendiler diyelim. Top, önce kaleciden stopere (sağ veya orta), ardından sağa devamında da ya top kaybı ya da tek orta mesafeli bir pasla ileri (sağ ön) oyuncuyu zora sokan bir top. İlk yarının büyük bir kısmında bu döngü devam etti. İşlemediği fark edilince, belki de oyunun dinamiklerinin getirdiği bir durumda takım ‘yarım ağız’ bir dörtlüye döndü (ilk yarıda kısa bir süre, ikinci yarıda hatırı sayılır bir süre). Dönmeliydi gibi de gözüküyordu zaten. Trabzonspor da ön üçlüsüyle karşılıyordu en tepede, onların arkasında ise orta saha ‘canavarı’ Siopis, savunma istikrarı hiç de fena olmayan Abdülkadir ve sadece durması gereken yerde durması yetecek olan Bakasetas altılısını geçmenin başka yolları aranmalıydı.  

Tüm bu akış içinde net 2 fırsat buldular, kenar ortası devamında gelen 2 kafa vuruşu. Kısıtlı ayaklardan ve yetmeyen fiziklerden sadece bu 2 pozisyon çıktı. Kafa vuruşlarından ikincisinin yanına bir asterisk atıp, bu kafa vuruşunun stoper pratiği olmayan ancak sağ stoperde görev yapan Dorukhan Toköz’ün arkasından yükselerek yapıldığını belirtebiliriz. 

İstanbulspor ilk maç itibarıyla teknik açıdan ve atletizm kapasitesi bakımından Süper Lig seviyesinde sırıtmışa benziyor. Ancak saha içiyle ilgilenen, planlarla gelen bir kenar yönetimin olması, tüm noksanlarına rağmen oyuna aidiyeti yüksek olan bir oyuncu grubuna sahip olması; oyunun ne kadar gelişebileceğine, nereye kadar gidebileceğine dair heyecan yaratıyor. 

Ekstralar: 

İstanbulspor kadrosunun büyük bir çoğunluğunu alt ligden gelen oyuncu grubunun oluşturduğu unutulmamalı.

Üç stoperin sağ stoperini oynayan Mehmet Yeşil, keyif veren bir stoper performansı sergiledi. 

Maçı izlerken kapıldığım hissiyatı yazayım; sanki bir yemeğe tuz, karabiber eker gibi bu takıma biraz teknik biraz fizik katıp yemeği bir daha değerlendirmek istemişim gibi bir histi. 

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.