Cem Arber

Çanlar kimin için çalıyor?

Beşiktaş - Trabzonspor maç özeti
Beşiktaş - Trabzonspor maç özeti
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Süper Ligin 10.haftasının en önemli maçı hiç şüphesiz Vodafone Park’ta
oynanan Beşiktaş – Trabzonspor karşılaşmasıydı. Maç öncesi her iki takımda da
puan ve sıralama anlamında olmasa da oynanan futbolun doyuruculuğu
bakımından sıkıntı vardı. Trabzonspor, Monaco maçındaki parlak sonucun ardından
bu sıkıntıyı bir nebze üzerinden attıysa da ligde sergilenecek olası bir kötü
performans sonrası bordo-mavili camiadan yeniden homurtuların yükselmesi
kaçınılmazdı. Beşiktaş ise Valerien Ismael öznesinde belirgin biçimde ikiye ayrılmış
durumdaydı. “Haticeye değil neticeye bakmak lazım” diyenlerin karşısında “Hatice
nerede kaldı?” diye sorgulayanlar dikilmiş ve dönem dönem oynanan kötü futbolun
uzun maratonda takımı şampiyonluk iddiasından uzaklaştırabileceğine dikkat
çekiyorlardı. Anlayacağınız, maçın sonucuna göre birinci gündem maddesi Valerien
Ismael veya Abdullah Avcı olacaktı.
“Trabzonspor, ilk yarıda üç gol attı, soyunma odasına 2-1 önde giti. Bordo-mavili
takımın gollerinden birinin asistini Masuaku yaptı.” Sanıyorum bu cümleleri
kurarsak, nasıl bir ilk yarı oynandığını net şekilde özetlemiş oluruz. Hataların
damga vurduğu ilk yarıda; Beşiktaş önce korner yerleşimindeki hatasından -ki
savunmanın patronu Saiss’in olmayışı paylaşım ve yerleşim hatalarını beraberinde
getirdi- golü yedi. Gol sonrası gelişen ataklarda Beşiktaş sonuca ulaşamazken
imdadına Larsen yetişti ve o da kendi kalesini bularak skora dengeyi getirdi.
Ardından 36’da Masuaku bu kez Trezeguet’e “al da at” dercesine bir yan pas yaptı
ve konuk takım üstünlüğü yeniden ele geçirdi. Son haftalarda iyiden iyiye 4-2-3-1’e
dönen Beşiktaş’ta ilk yarının en iyileri büyük hatasına rağmen Masuaku ve devre
sonuna doğru sakatlanarak çıkmak zorunda kalan Ghezzal oldular. Eski günlerine
dönmek için Türkiye’ye gelen Dele Alli ise biraz fazla eskiye, Milton Keynes Dons
seviyesine dönmüş görünüyor. Öyle ki, Valerien Ismael’in Dele Alli ismi üzerindeki
oynatma ısrarı kendisinin Beşiktaş’taki ömrünü de kısaltabilir çünkü Fransız teknik
adam ne yaparsa yapsın Beşiktaş taraftarına batmaya başladı. Bugün maçın genel
değerlendirmesini yaptığımızda; daha iyi oynayan, kaleye daha fazla şut çeken,
topa daha fazla sahip olan ve galibiyeti hak eden tarafın Beşiktaş olduğunu
rahatlıkla söyleyebiliriz. Uğurcan’ın yediği 2 gol dışında 6 kurtarışı var. Yapılan
bireysel hatalarda da teknik adamın bir suçu olmadığına göre maç sonundaki
istifaya davet biraz anlamsız kalıyor. Öte yandan madalyonu çevirip diğer yüzüne
bakınca farklı bir değerlendirme yapmak da mümkün. 10 haftada çıktığı 3 ciddi
maçtan (Başakşehir, Fenerbahçe ve Trabzonspor) hiçbirini kazanamayan Beşiktaş,
bu karşılaşmaları evinde oynadığı halde gülen taraf olamadı. Başakşehir maçında
rakibin tek şutu gol oldu ve Beşiktaş kaybetti. Fenerbahçe karşısında mücadele iyi
olsa da son 20-25 dakika hariç oyun üstünlüğünden söz etmek zor. Trabzonspor
maçı ise bireysel hataların damga vurduğu ve tabiri caizse, hücumcuların
savunmacıları telafi edemediği bir 90 dakikaya sahne oldu.
Trabzonspor maçında Cenk – Weghorst ikilisiyle 4-4-2’ye dönüş olumlu sonuç
verdi. Hatta beraberlik golü bu ikilinin ortak aksiyonlarıyla geldi. Hatırlayın, Valerien
Ismael önceki haftalarda Cenk’i oyuna alırken, Weghorst’u çıkarıyordu. Keza, girdiği
8 ikili mücadeleden sadece 1’ini kazanan Salih’i dışarı alıp, orta alana Gedson
takviyesini yapması da olumlu. Her ne kadar Gedson ile başlama fikrini iyiden iyiye
masaya yatırması gerekiyorsa bile. Benzer şekilde 3-4-3 ve 4-3-3’ten 4-2-3-1’e
uzanan bu yolculukta Muleka’nın kanattaki yerini kaybetmesi de futbolun doğası.

Tüm bunlarla ne anlatmak istiyorum? Valerien Ismael öğrenerek gelişiyor.
Katılırsınız, katılmazsınız ama şahsi fikrim giderek Türk futboluna uyum sağladığı
yönünde. Bu bir süreç işi ve bugünden yarına gerçekleşebilecek bir şey değil. Hatta
bu sezonun kaybedilmesi bile olası. Sabredilirse, kesin olmamakla birlikte Süper Lig
için iyi ve başarılı bir hocaya evrilebilir. Bunun için gereken sabır Beşiktaş’ta veya
Türkiye’deki diğer büyük kulüplerde var mı? Elbette yok. Açıkçası kulüplerimizde
başarısız sezonları tolere edecek maddi güç de yok. İşte bu yüzden başlıkta
sorduğumuz sorunun cevabını yazının sonunda biz verelim: Önümüzdeki 3-4 maç
seri galibiyetler gelmezse, cevap Valerien Ismael.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.