Cem Arber
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Futbol
  4. Nükleer Karınca

Nükleer Karınca

Nükleer Karınca
Nükleer Karınca
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Beşiktaş, ikinci Rıza Çalımbay dönemindeki ilk maçına Tüpraş Stadyumunda Başakşehir karşısında çıktı. Siyah-beyazlılar açısından yeni hoca yeni umutlar demekti ancak tecrübeli teknik adamın hem eksiklerden hem de zaman kısıtından dolayı kadro ve taktik anlamında takımın üstüyle başıyla fazlaca ilgilenme şansı yoktu. Buna rağmen Rebic’in ilk 11’e, Zaynutdinov’un sağ kanada yerleştiği bir takım kurgusuna şahit olduk. Maç öncesi istatistikler, iki kısır takımın çekişmesini vaat ediyordu, öyle de oldu. Toplam 17 faul düdüğünün çaldığı (maç sonu istatistiği: 35) ilk yarının en konuşulacak olayı futbolculardan değil hakem Arda Kardeşler’den geldi. 26’da sarı kart gören Başakşehirli Jerome Opoku, 41’de dirseğiyle Zaynutdinov’un tabiri caizse suratını dağıttı. Bu pozisyon dirsek atma olarak değerlendirilse, direkt kırmızı kart. Engelleme girişimi sonucunda baş/yüz bölgesine yapılan bir müdahale ise sarı kart. Bu durumda da oyuncunun ikinci sarısı olacağından kırmızıya dönecek. Arda Kardeşler bu iki topa da girmemek için üç maymunu oynamayı tercih etti. Türk futbolunda hemen her konuda olduğu gibi bu tür müdahaleler konusunda da hakemlerin asla standardı yok. Daha çok adamına/takımına göre muamele yapılıyor. Bu da maçlara etki etmenin bir başka yolu. “Ne etkisi?” diye soracak olursanız, son günlerde spor camiasında konuşulan skandallardan tıpkı federasyon yetkilileri gibi bihabersiniz demektir.

Maç 0-0 bitecekmiş intibaı uyandıran ilk yarının ardından siyah-beyazlılar, zorunlu olduğu söylenen iki değişiklikle ikinci yarıya çıktılar. Ghezzal ile Salih yerlerini Chamberlain ve Onur Bulut’a bıraktılar Başlama düdüğünden sonra fark ettik ki, asıl değişim zihinlerde olmuş. Rıza Çalımbay devre arasında nasıl bir konuşma yaptı bilinmez ama takımını ateşlemeyi başardığı kesin. İkinci 45 dakikada son 10 dakikalık skoru koruma güdüsü hariç, Beşiktaş’ın oyunu domine eden, maçı isteyen, mücadeleden kaçmayan bir takım haline dönüştüğünü gördük. Tam da futbolculuk dönemindeki Rıza Çalımbay gibi. Gerek Chamberlain’in girişi gerekse de Tayfur Bingöl’ün kanada geçişiyle çok daha dinamik bir takım görüntüsü vardı sahada. Maçın en iyi ismi Rebic’in harika asistini gole çeviren Muleka, Beşiktaş adına kazanılacak önemli 3 puanın kapısını aralamış oldu. Çünkü maçtan bir gün önce düzenlenen basın toplantısında tecrübeli teknik adamın değindiği gibi bu maçtan sonra kaynaşma ve çalışma için önlerinde genişçe bir zaman olacaktı. Bu noktada Çalımbay’ın haklı olduğunu gördüğümüz bir konuya daha değinmemiz gerekiyor. Beşiktaş sahada hırslı ve istekli olunca, fizik kondisyon açısından sıkıntılı bir takım olduğu da ortaya çıktı. Hocanın “Oyuncular geç geldiler ve hazır değillerdi” tespitinin doğruluğu konusunda bize ipucu veriyor. Ayrıca Antalya’ya kampa gitme düşüncesi de olumlu etki gösterebilir.

Beşiktaş’ın maçın ikinci devresinde büründüğü görüntü, Rıza Çalımbay’ın kafasındaki takım hakkında fikir sahibi olmamız için yeterli. Beşiktaş’ın atom karıncası siyah-beyazlıların başındaki ilk döneminde de takımına benzer bir hüviyet kazandırmıştı. O günleri hatırlayanlar için en güzel örnek, tarihe geçen Fenerbahçe derbisidir. Taktik açıdan o dönem yeterliliği sorgulanabilirdi ama o günden bugüne hem tecrübe kazandı hem de kendisini geliştirdi. İlerleyen dönemde Beşiktaş’ta; “Boynum ağrıyor”, “Cereyanda kalmışım”, “Gece üstüm açılmış” gibi bahanelerle kaytaran oyuncuların yavaş yavaş ya düzeleceklerini ya da bu takımdan ayrılacaklarını göreceğiz. Rıza Çalımbay’ın en başta kendi kişiliği bize bunu vaat ediyor. Elbette bu satırları yazarken seçilecek yeni yönetim kurulunun kendisiyle ilgili alacağı kararı da şerh düşmeliyiz. Açıkçası, Beşiktaş’ın sezon başından bu yana çizdiği görüntü, bir cerrahi operasyonu gerekli kılıyor. Takımda kangren halini almış isimler var ise, ki var gibi görünüyor, bunların sadece Beşiktaş menfaatleri doğrultusunda kesilip atılması elzem. Bunu da gözünü budaktan sakınmadan yapabilecek isim Rıza Çalımbay’dır. Siyah-beyazlılar, sahada “nükleer reaktör” misali bir enerji göstermek zorundalar. “Kötü oynayabilirsin ama kötü koşamazsın” belki futbolumuza dair bir klişe ama sanıyorum bu klişe Beşiktaş’ta bazı kelleleri alacak.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir